Dünya Bankası
Dünya Bankası nedir?
Dünya Bankası (WB-World Bank) gelişmekte olan ülkelere sermaye programları için kredi sağlayan uluslararası bir finans kuruluşudur. İki kurumdan oluşur: Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD) ve Uluslararası Kalkınma Birliği (IDA). Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler sisteminin bir parçası olan Dünya Bankası Grubunun bir bileşenidir.
Dünya Bankası'nın resmi hedefi yoksulluğun azaltılması şeklindedir. Bununla birlikte, Anlaşma'nın hükümlerine göre, tüm kararları, yabancı yatırımların ve uluslararası ticaretin teşvik edilmesi ve sermaye yatırımının kolaylaştırılması taahhüdü ile yönlendirilmelidir.
Dünya Bankası Grubu
Dünya Bankası, beş uluslararası organizasyonun geniş bir ailesi olan Dünya Bankası Grubu'ndan farklıdır:
- Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD)
- Uluslararası Kalkınma Birliği (IDA)
- Uluslararası Finans Kurumu (IFC)
- Çok Taraflı Yatırım Garanti Ajansı (MIGA)
- Uluslararası Yatırım Uyuşmazlıklarının Çözüm Merkezi (ICSID)
Dünya Bankası tarihçesi
Dünya Bankası, 1944 Bretton Woods Konferansı'nda ve Uluslararası Para Fonu (IMF) da dahil olmak üzere üç kurumla birlikte oluşturuldu. Dünya Bankası'nın başkanı geleneksel olarak Amerikalı'dır. Dünya Bankası ve IMF her ikisi de Washington DC'de bulunuyor ve birbirleriyle yakın işbirliği içinde çalışıyor.
Birçok ülke Bretton Woods Konferansı'nda temsil edilmiş olmasına rağmen, Birleşik Devletler ve Birleşik Krallık en güçlü katılımcı olmakla birlikte, müzakerelerde de baskın bir rol oynamışlardır.
1944-1974
1974 öncesi Dünya Bankası tarafından sağlanan yeniden yapılandırma ve kalkınma kredileri nispeten küçüktü. Banka personeli, bankaya güven duygusunun yerleştirilmesi gereğinin farkındaydı. Mali muhafazakarlık yönetilip, bununla birlikte kredi başvuruları katı kriterleri karşılamalıydı.
Dünya Bankası'ndan kredi alan ilk ülke Fransa oldu. O tarihte Bankanın başkanı John McCloy, krediye başvuran iki ülke Polonya ve Şili'nin yanı sıra, Fransa'yı seçti. Katı koşullar karşılığında verilen kredi, istenilen miktarın yarısına karşılık gelen 250 milyon ABD dolarıydı. Fransa, dengeli bir bütçe üretmeyi ve Dünya Bankası'na olan borcunun geri ödemesine diğer hükümetlere olan borçlarından öncelik vermeyi kabul etmeliydi. Dünya Bankası çalışanları, Fransız hükümetinin şartları yerine getirmesini sağlamak için fonların kullanımını yakından izledi. Buna ek olarak, kredi onaylanmadan önce Birleşik Devletler Dışişleri Bakanlığı, Fransız hükümetine Komünist Parti'yle ilişkili üyelerinin öncelikle uzaklaştırılması gerekeceğini söyledi. Fransız hükümeti bu dikteye uyarak, Komünist koalisyon hükümetini kaldırdı. Birkaç saat içinde Fransa'ya verilen kredi onaylandı.
Marshall Planı 1947'de yürürlüğe girdiğinde, birçok Avrupa ülkesi diğer kaynaklardan yardım almaya başladı. Bu rekabetle yüz yüze gelen Dünya Bankası, odak noktasını Avrupa dışındaki ülkelere kaydırdı. 1968 yılına kadar, kredileri, borç alan ülkenin krediyi geri ödemesine imkan sağlayacak kadar gelir sağlayacak, limanlar, otoyol sistemleri ve enerji santralleri gibi gelir üreten altyapı yatırımları için tahsis edildi. 1960 yılında, gelişmekte olan ülkelere düşük faizli krediler sağlayan Uluslararası Kalkınma Birliği (SUNFED adında bir BM fonuna karşı) kuruldu.
1974-1980
1974'ten 1980'e kadar banka, gelişmekte olan ülkelerdeki insanların temel ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanmıştır. Kredi hedefleri altyapıdan sosyal hizmetler ve diğer sektörlere doğru genişlediği için, borç alanlara verilen kredilerin büyüklüğü ve sayısı geniş ölçüde arttı.
Bu değişiklikler, 1968'de Lyndon B. Johnson tarafından başkanlığa atanan Robert McNamara'ya atfedilebilir. McNamara, banka saymanı Eugene Rotberg'den, finansmanın birincil kaynakları olan kuzey bankalarının dışında yeni sermaye kaynakları aramasını istedi. Rotberg, bankanın mevcut sermayesini arttırmak için küresel tahvil piyasasını kullandı. Yoksulluğun azaltılması için kredi verilen dönemin bir sonucu olarak, üçüncü dünya ülkelerinin borçlarında hızlı bir yükseliş söz konusuydu. 1976'dan 1980'e kadar geçen süreçte gelişmekte olan ülkelerin borçları yıllık ortalama %20 oranında arttı.
1980'de Dünya Bankası İdare Mahkemesi, Dünya Bankası Grubu ve çalışanları arasında yapılan istihdam sözleşmelerindeki veya hizmet koşullarındaki uyuşmazlıklar hakkında karar vermek üzere kuruldu.
1980-1989
1980'de McNamara'nın yerine, ABD Başkanı Jimmy Carter'ın adayı olan Alden W. Clausen yerine geçti. Clausen, McNamara'nın birçok üyesinin yerini değiştirmiş ve yeni bir ideolojik odak noktası tesis etmiştir. Clausen'in 1982'de bankanın Baş İktisatçısı Hollis B. Chenery'yi Anne Krueger ile değiştirme kararı, bu yeni odağın bir göstergesi oldu. Krueger, kalkınma finansmanını eleştirmesiyle ve Üçüncü Dünya ülkelerini "rant peşinde koşan devletler" olarak nitelendirmesiyle tanınıyordu.
1980'ler boyunca banka, Üçüncü Dünya ülkelerine hizmet vermeye yönelik borçları ve gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerini düzene sokmak için tasarlanmış yapısal uyum politikalarını vurguladı. UNICEF, 1980'lerin sonlarında Dünya Bankası'nın yapısal uyum programlarının Asya, Latin Amerika ve Afrika'da on milyonlarca çocuğun sağlık, beslenme ve eğitim düzeylerinin azaltılmasından sorumlu olduğunu bildirdi.
1989-günümüz
1989'dan itibaren, banka birçok gruptan sert eleştirilere yanıt olarak, sert bir şekilde eleştirilen kalkınma politikalarının geçmiş etkilerini hafifletmek için kredilerine çevre grupları ve STK'ları dahil etmeye başladı. Ayrıca, Montreal Protokolleri'ne uygun olarak, 2015 yılı hedef tarihiyle %95 oranında ozon tabakasına zarar veren kimyasalların kullanılmasını aşamalı olarak önleyerek, Dünya atmosferindeki ozon tabakasına verilen hasarı durdurmak için bir uygulama ajansı oluşturdu. O tarihten bu yana banka,"Altı Stratejik Konu" denilen politikaları ile uyumlu olarak, gelişmeyi teşvik ederken çevrenin korunması için çeşitli ek politikalar koydu. Örneğin, 1991 yılında banka, özellikle Amazon'da ormanları tahrip etmeye karşı korumak için, çevreye zarar veren herhangi bir ticari amaçlı ağaç kesme veya altyapı projesini finanse etmeyeceğini açıkladı.
Dünya Bankası, küresel kamu mallarının teşvik edilmesi için, sıtma gibi bulaşıcı hastalıkları kontrol altına almaya, aşıların dünyanın çeşitli bölgelerine ulaştırılmasına ve hastalıklarla mücadeleye ortak bir güç olarak katılmaya çalışıyor. 2000 yılında banka AIDS konusunda savaş ilan etti ve Banka 2011'de Tüberkülozu Durdurma Ortaklığı'na katıldı.
Daha yakın zamanlarda, Seyşeller'de yerel turizmin tanıtımını yapmak için 2010 yılında MAGIC projesi başlatıldı. Bu projenin ardından TIME projesinin 2012'de başlatılması planlanıyor.
Geleneksel olarak, Birleşik Devletler ve Avrupa arasındaki yazılı olmayan bir anlayışa dayalı olarak, Dünya Bankası başkanı her zaman Birleşik Devletler tarafından gösterilen adaylar arasından seçilmiştir. 2012'de ilk kez ABD vatandaşı olmayan iki kişi seçildi.
23 Mart 2012'de ABD Başkanı Barack Obama, Amerika Birleşik Devletleri'nin Jim Yong Kim'i Bankanın bir sonraki başkanı olarak aday göstereceğini açıkladı. Jim Yong Kim 27 Nisan 2012'de seçildi.
Kriterler
2015 yılı için Milenyum Kalkınma Hedefleri'nin amaçlarına çeşitli gelişmeler sayesinde bazı durumlarda ulaşıldı. Gerçekleştirilecek hedefler için altı kriter karşılanmalıdır: Afrika'da ve kırılgan ülkelerde daha güçlü ve kapsayıcı bir büyüme, sağlık ve eğitimde daha fazla çaba, kalkınma ve çevre gündemlerinin entegrasyonu, daha fazla ve daha iyi yardım, ticaret görüşmelerinde hareket ve Dünya Bankası gibi çok taraflı kurumların daha güçlü ve daha odaklı desteği.
Aşırı Yoksulluk ve Açlığın Ortadan Kaldırılması: 1990'dan 2004'e kadar aşırı yoksulluk içinde yaşayan insanların oranı neredeyse üçte birden beşte bire düştü. Sonuçlar, bölgeler ve ülkeler arasında çok farklı olmasına rağmen, eğilim, tüm dünyada bir bütün olarak, yoksulluk içinde yaşayan insanların oranını yarı yarıya azaltma hedefine ulaşabileceğini gösteriyor. Ancak Afrika'nın yoksulluğunun artması bekleniyor ve dünyada yetersiz beslenen çocukların %90'ının yaşadığı 36 ülkenin çoğu Afrika'da. Beslenme yetersizliğinin yarıya indirilmesi hedefine ulaşmak için ülkelerin dörtte birinden azı doğru yolda.
Evrensel İlköğretim Eğitimi Kazanımı: Gelişmekte olan ülkelerdeki okul çocuklarının yüzdesi 1991'de %80 iken, 2005 yılında %88'e yükseldi. Hala ilkokul çağındaki yaklaşık 72 milyon çocuk, %57'si kız öğrencilerden oluşuyor, 2005 yılı itibariyle eğitim görmedi.
Cinsiyet Eşitliğinin Desteklenmesi: İş gücü piyasasındaki işler kadınlar için yavaş yoluna giriyor; ancak dünya genelinde erkeklerden çok daha fazla kadın, -%60'dan fazla- iş gücü piyasasına katkıda bulunuyor ancak ücretsiz aile işçisi olarak katkıda bulunuyor. Dünya Bankası Grubu Cinsiyet Eylem Planı, kadınların ekonomik güçlenmelerini arttırmak ve ortak büyümeyi teşvik etmek amacıyla oluşturulmuştur.
Çocuk Ölümlerinin Azaltılması: Küresel olarak hayatta kalma oranlarında bir miktar iyileşme var; Güney Asya ve Sahra altı Afrika'da hızlandırılmış gelişmelere acilen ihtiyaç duyulmaktadır. 2005 yılında tahminen beş yaşın altında 10 milyon çocuk öldü; bu çocuk ölümlerinin çoğu önlenebilir nedenlerdendi.
Anne Sağlığının Geliştirilmesi: Her yıl hamilelik veya doğum sırasında ölen yarım milyon kadının neredeyse tamamı Sahra altı Afrika ve Asya'da yaşamaktadır. Çeşitli sağlık bakım müdahalelerinin yaygın olarak erişilebilir olmasını gerektiren çok sayıda anne ölüm nedeni vardır.
HIV / AIDS, Sıtma ve Diğer Hastalıklarla Mücadele: Yıllık olarak yeni HIV enfeksiyonları ve AIDS ölümleri sayısı düşmüş, ancak HIV ile yaşayan insan sayısı artmaya devam ediyor. En çok zarar gören sekiz Güney Afrika ülkesinde yaygınlık yüzde 15'in üzerindedir. Tedavi küresel olarak arttı, ancak yine de ihtiyaçların sadece yüzde 30'unu karşılıyor (ülkeler arasında geniş farklılıklar bulunuyor). AIDS Sahra altı Afrika'da önde gelen ölüm nedenidir (2007'de 1,6 milyon ölüm). Her yıl 300 ila 500 milyon sıtma vakası var, bu da 1 milyondan fazla kişinin ölümüne neden oluyor. Neredeyse tüm vakaların ve ölümlerin yüzde 95'inden fazlası Sahra altı Afrika'da meydana geldi.
Çevresel Sürdürülebilirliği Sağlama: Ormanların tahrip edilmesi, özellikle biyolojik çeşitliliğin azalmaya devam ettiği bölgelerde kritik bir sorundur. Sera gazı emisyonları, enerji teknolojisindeki ilerlemeden daha hızlı bir şekilde artıyor.
Kalkınma için Küresel Bir Ortaklık Geliştirilmesi: Bağış yapan ülkeler taahhütlerini yeniledi. Bağışçılar mevcut çekirdek program geliştirme oranına uymak için sözlerini yerine getirmek zorundadırlar. Milenyum Kalkınma Hedefleri'nin gerçekleşmesine doğru ilerlemenin hızlandırılması için Banka Grubu'nun çok taraflı ve yerel ortaklarıyla olan işbirliğine vurgu yapılmaktadır.
Dünya Bankası tarafından finanse edilen operasyonların bu hedeflerden taviz vermediğinden emin olmak ve bunun yerine gerçekleştirmelerine katkıda bulunmak için çevresel, sosyal ve hukuki tedbirler tanımlanmıştır. Bununla birlikte, bu önlemler henüz tamamen uygulanmamıştır. Dünya Bankası'nın Tokyo'daki yıllık toplantısında, birkaç sivil toplum örgütü tarafından memnuniyetle karşılanan bu önlemler gözden geçirilmeye başlandı.
Dünya Bankası başkanı
Banka Başkanı, tüm Dünya Bankası Grubu'nun başkanıdır. Başkan, şu anda Jim Yong Kim, Yönetim Kurulu toplantılarına başkanlık etme ve Banka'nın genel yönetiminden sorumludur. Geleneksel olarak, Banka Başkanı, her zaman bankanın en büyük hissedarı olan Birleşik Devletler tarafından gösterilen bir ABD vatandaşı olmuştur (Uluslararası Para Fonu'nun genel müdürü her zaman bir Avrupalı olmuştur). Aday, beş yıllık yenilenebilir bir dönem için hizmet etmek üzere İcra Direktörleri Kurulu tarafından onaylanmak zorundadır. Dünya Bankası başkanlarının çoğu bankacılık deneyimine sahipken, bazıları bankacılık deneyimine sahip değildir.
Banka'nın başkan yardımcıları, bölge, sektör, şebeke ve fonksiyonlardan sorumlu asli yöneticilerdir. İki Genel Başkan Yardımcısı, üç Kıdemli Başkan Yardımcısı ve 24 Başkan Yardımcısı vardır.
Yönetim Kurulu, Dünya Bankası Grubu Başkanı ve 25 İcra Direktöründen oluşmaktadır. Başkan, başkanlık görevlisidir ve eşit bölünme durumunda karar veren bir oy dışında, oy hakkı yoktur. Bireysel olarak İcra Direktörleri, Kurullar tarafından özel olarak yetkilendirilmedikçe, herhangi bir yetki kullanamaz, Banka'ya taahhüt veya temsil edemezler. 1 Kasım 2010'da başlayan dönem ile İcra Direktörleri sayısı birer artarak 25'e yükseldi.
DÜnya Bankası başkanları listesi
İsmi | Görev yılları | Ülkesi |
---|---|---|
Eugene Meyer | 1946–1946 | ABD |
John J. McCloy | 1947–1949 | ABD |
Eugene R. Black, Sr. | 1949–1963 | ABD |
George Woods | 1963–1968 | ABD |
Robert McNamara | 1968–1981 | ABD |
Alden W. Clausen | 1981–1986 | ABD |
Barber Conable | 1986–1991 | ABD |
Lewis T. Preston | 1991–1995 | ABD |
Sir James Wolfensohn | 1995–2005 | ABD Australia (öncesi) |
Paul Wolfowitz | 2005–2007 | ABD |
Robert Zoellick | 2007–2012 | ABD |
Jim Yong Kim | 2012–present | ABD Güney Kore (öncesi) |
Dünya Bankası baş ekonomistleri listesi
İsmi | Görev yılları | Ülkesi |
---|---|---|
Hollis B. Chenery | 1972–1982 | ABD |
Anne Osborn Krueger | 1982–1986 | ABD |
Stanley Fischer | 1988–1990 | ABD |
Lawrence Summers | 1991–1993 | ABD |
Michael Bruno | 1993–1996 | İsrail |
Joseph E. Stiglitz | 1997–2000 | ABD |
Nicholas Stern | 2000–2003 | Birleşik Krallık |
François Bourguignon | 2003–2007 | Fransa |
Justin Yifu Lin | 2008–2012 | Çin |
Kaushik Basu | 2012–2016 | Hindistan |
Paul Romer | 2016–present | ABD |
Dünya Bankası üyeleri
Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD) 189 üye ülkeye, Uluslararası Kalkınma Birliği (IDA) ise 173 üyeye sahiptir. IBRD üyesi her devlet, Uluslararası Para Fonu'nun da (IMF) bir üyesi olmalıdır ve yalnızca IBRD üyeleri Banka içindeki diğer kurumlara (IDA gibi) katılmaya izinlidir.
Oylama gücü
2010'da Dünya Bankası'ndaki oy kullanma oranları, gelişmekte olan ülkelerin, özellikle de Çin'in sesini yükseltmek için revize edildi. Şu anda en yüksek oy oranına sahip ülkeler: Birleşik Devletler (%15,85), Japonya (%6,84), Çin (%4,42), Almanya (%4.00), Birleşik Krallık (%3,75), Fransa (%3,75), Hindistan %2,91), Rusya (%2,77), Suudi Arabistan (%2,77) ve İtalya (%2,64). "Ses Reformu - Faz 2" olarak bilinen değişiklikler kapsamında, Çin dışında önemli kazançlar elde eden ülkeler arasında Güney Kore, Türkiye, Meksika, Singapur, Yunanistan, Brezilya, Hindistan ve İspanya yer aldı. Nijerya gibi gelişmekte olan birkaç ülke ile birlikte, gelişmiş ülkelerin çoğunun oy gücü azaldı. Amerika Birleşik Devletleri, Rusya ve Suudi Arabistan'ın oy oranları değişmedi.
Değişiklikler, standartlara göre daha evrensel, hedef göstergelerle kurala dayalı, ve daha şeffaf bir oylama yapabilmek amacıyla meydana getirildi. Şimdi, gelişmekte olan ülkeler, özellikle de Avrupa tarafından desteklenen, "Havuz Modeli" nde yükselen bir sese sahipler. Ayrıca, oylama gücü, Uluslararası Kalkınma Birliği katkılarına ek olarak ekonomik büyüklüğe dayanıyor.
Yoksulluğun azaltılması stratejileri
Dünyadaki en fakir gelişmekte olan ülkeler için bankanın yardım planları yoksullukla mücadele stratejilerine dayanıyor; Yerel grupların bir kesitini, ülkenin mali ve ekonomik durumunun kapsamlı bir analizi ile birleştiren Dünya Bankası, söz konusu ülkeye benzersiz bir strateji geliştiriyor. Daha sonra hükümet yoksulluğun azaltılması için ülkenin öncelikleri ve hedeflerini belirlemektedir ve Dünya Bankası yardım çalışmalarını buna paralel olarak oluşturmaktadır.
45 ülke, dünyanın en fakir ülkeleri için yardım amacıyla 25,1 milyar dolar taahhütte bulundu, krediler seksen yoksul ülkeye dağıtılmak üzere Dünya Bankası Uluslararası Kalkınma Birliği'ne (IDA) verildi. Zengin ülkeler bazen hastalıklarla ilgili projeler de dahil olmak üzere, kendi yardım projelerini finanse etmiştir. IDA eleştirilen taraf olmasına rağmen, Dünya Bankası'nın eski başkanı Robert B. Zoellick, kredilerin ilan edildiği tarih olan 15 Aralık 2007'de, IDA'nın yardım parası "fakir ve gelişmekte olan ülkelerin güvendiği çekirdek fondur" açıklamasını yapmıştır.
Dünya Bankası, ölçeklenebilir ve / veya tekrarlanabilir kalkınma etkisi için yüksek potansiyelli yenilikçi kalkınma projeleri hazırlayan ve finanse eden rekabetçi bir destek programı olan Development Marketplace Awards'ı organize eder. Hibeden faydalananlar, yetersiz hizmet alan düşük gelir gruplarına çeşitli sosyal ve kamu hizmetleri sunmayı amaçlayan projelere sahip sosyal işletmelerdir.
Küresel ortaklıklar ve girişimler
Dünya Bankası, mümkün olan en kısa sürede kömürle çalışan enerjiyle, yenilenebilir enerji maliyetlerini rekabet edebilir hale getirmeye odaklanmak amacıyla, Temiz Teknoloji Fonu'nun (CTF) geçici olarak yönetim sorumluluğuna atandı. Ancak bu, Banka'nın kömürle çalışan santral yatırımlarına devam etmesi nedeniyle, BM'nin Aralık 2009'daki Kopenhag iklim değişikliği konferansından sonra da devam etmeyebilir.
Dünya Sağlık Örgütü ile birlikte Dünya Bankası, Uluslararası Sağlık Ortaklığını (IHP +) yönetmektedir. IHP +, gelişmekte olan ülkelerdeki vatandaşların sağlığını iyileştirmeyi taahhüt eden bir ortaklık grubudur. İşbirliği ortakları, yardım etkinliği ve kalkınma işbirliğinin uluslararası ilkelerini sağlık sektöründe uygulamaya koymak için birlikte çalışırlar. IHP + ulusal hükümetleri, kalkınma ajanslarını, sivil toplumu ve diğerlerini ülkenin liderliğindeki ulusal bir sağlık stratejisini, iyi koordine edilmiş bir şekilde desteklemek için harekete geçirir.
İklim değişikliği
Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim 2012'de şunları söyledi:
"4 derece daha ısınmış bir dünyadan kaçınılılabilir ve kaçınılmalıdır. Isınmayı 2 derecenin altında tutmamız gerekir ... İklim değişikliği eyleminin olmaması, çocuklarımızın, bugün yaşadığımızdan tamamen farklı bir dünya miras almasını tehdit eder. İklim değişikliği kalkınmada karşılaşılan en büyük zorluklardan biridir ve gelecek nesiller adına, özellikle de yoksul ülkeler adına harekete geçmek için ahlaki sorumluluğu üstlenmeliyiz. 2012'de İklim değişikliği ile ilgili bir Dünya Bankası raporunda (p.xiii) Etki azaltma taahhütleri ve taahhütleri tam olarak uygulanmış olsa dahi, 2100 yılına kadar 4 ° C'yi aşmak için kabaca yüzde 20'lik bir olasılık var dedi. Küresel toplum, 'tehlikeli' iklim değişikliğini önlemek için kendisini 2 ° C'nin altında tutmayı taahhüt etmiştir. Dahası, yakın geçmişte meydana gelen bir dizi aşırı olay, tüm ülkelerin hassasiyetini vurguluyor ... Hiçbir ulus iklim değişikliğinin etkilerine karşı bağışıklık kazanamaz."
Dünya Bankası iklim değişikliği adaptasyonu için yaptığı yardım miktarını 2011'de 2,3 milyar dolardan (£ 1.47 milyar) 2012'de 4,6 milyar dolara çıkararak, ikiye katladı. Dünya şu an sanayi öncesi zamanlardan 0,8 derece daha sıcak. 20 ila 30 yıla kadar 2 ° C'lik ısınmaya ulaşılacağı söyleniyor.
Gıda güvenliği
Küresel Gıda Güvenliği Programı: Nisan 2010'da hizmete girdi. Bill ve Melinda Gates Vakfı'nın yanısıra, altı ülke gıda güvenliği için 925 milyon dolar yardım taahhütünde bulundu. Program bugüne kadar tarım, araştırma, tarım ticareti vb. Tanıtımı yapan 8 ülkeye yardımcı olmuştur.
Küresel Gıda Krizine Müdahale Programı: Verimliliği artırmak amacıyla tohum vb. için yaklaşık 40 ülkeye hibeler sağlandı.
Yıllık tarım harcamalarını 4 milyar dolardan 6 milyar dolara - 8 milyar dolara çıkarma süreci.
Dünya genelinde çeşitli beslenme programlarını çalıştırır. Örneğin, çocuklar için A vitamini dozları, okul yemekleri vb.
Eğitim dalları
Dünya Bankası Enstitüsü
Dünya Bankası Enstitüsü (WBI), ülkeler için, Dünya Bankası personeli ve müşterileri ile yoksulluğun azaltılması ve sürdürülebilir kalkınma taahhüdünde olan insanlar için öğrenme fırsatları oluşturuyor. WBI'nin çalışma programı, eğitim, politika müzakereleri ve uluslararası ekonomik ve sosyal kalkınma ile ilgili bilgi ağlarının oluşturulması ve desteklenmesini içerir.
Dünya Bankası Enstitüsü (WBI) "yoksulluğun azaltılması için bilgi, öğrenme ve yenilikçiliğin küresel bağlantısı" olarak tanımlanabilir. Değişim aktörlerine ilham vermeyi ve gelişme sonuçlarına ulaşmada yardımcı olabilecek önemli araçlarla onları hazırlamayı amaçlıyor. WBI, kalkınma sorunlarına yaklaşmak için dört ana stratejiye sahiptir: Kalkınma için yenilik, bilgi değişimi, liderlik ve koalisyon kurma ve yapılandırılmış öğrenme. Dünya Bankası Enstitüsü (WBI), daha önce 11 Mart 1955'te Rockefeller ve Ford Vakıflarının desteğiyle kurulan Ekonomik Kalkınma Enstitüsü (EDI) olarak biliniyordu. Enstitünün amacı, gelişmekte olan ülkelerden üst düzey yetkililerin kalkınma politikalarını ve programlarını tartışabilecekleri açık bir yer sunmaktır. Yıllar geçtikçe EDI önemli ölçüde büyüdü ve 2000 yılında Enstitü, Dünya Bankası Enstitüsü olarak değiştirildi. Şu anda Sanjay Pradhan, Dünya Bankası Enstitüsü Başkan Yardımcısıdır.
Küresel Kalkınma Öğrenme Ağı
Küresel Kalkınma Öğrenme Ağı (GDLN), dünya çapında yaklaşık 80 ülkede 120'in üzerinde öğrenim merkezinin (GDLN İştirakler) ortaklığıdır. GDLN İştirakçiler, kalkınma konularında öğrenme ve diyalog için ülkelerdeki ve bölgelerdeki insanları birbirine bağlayan etkinlikler düzenlemek için işbirliği yapmaktadır.
GDLN müşterileri, genellikle, GDLN Ortakları tarafından sunulan imkânları ve araçları kullanarak alt-bölgesel, bölgesel veya küresel kalkınma sorunlarında birlikte daha iyi çalıştıklarını tespit eden STK'lar, devlet, özel sektör ve kalkınma ajanslarıdır. Müşteriler ayrıca, İştirakçilerin bu araçları etkili bir şekilde seçip uygulamalarına yardımcı olmaktan ve dünya çapında geliştirme uygulayıcılarına ve uzmanlara dokunmalarından yararlanmaktadır. GDLN Ortakları, müşterileri adına yılda yaklaşık 1000 video konferans tabanlı etkinliği kolaylaştırmakta ve dünya çapında yaklaşık 90.000 kişiye ulaşmaktadır. Bu faaliyetlerin çoğu, bir dizi oturumda iki veya daha fazla ülkedeki katılımcıları bir araya getirir. GDLN faaliyetlerinin çoğunluğu küçük devlet kurumları ve STK'lar tarafından organize edilmektedir.
GDLN Asya Pasifik
Doğu Asya ve Pasifik bölgesindeki GDLN, Avustralya, Moğolistan, Kamboçya, Çin, Endonezya, Filipinler, Sri Lanka, Japonya, Papua Yeni Gine, Tayland ve Avustralya gibi 20 ülkede faaliyet göstermektedir veya Uzaktan Eğitim Merkezleri şu anda hızlı bir büyüme yaşamıştır. Güney Kore, Tayland, Laos, Timor Leste, Fiji, Afganistan, Bangladeş, Hindistan, Nepal ve Yeni Zelanda. 180'den fazla Uzaktan Eğitim Merkezi ile Asya ve Pasifik bölgesindeki en büyük gelişme öğrenme ağıdır. GDLN Asya Pasifik Sekreterliği Ofisi Chulalongkorn Üniversitesi, Bangkok, Tayland'ın Akademik Kaynakları Merkezi'nde bulunmaktadır.
GDLN Asia Pacific, 22-24 Mayıs 2006 tarihleri arasında Bangkok'ta düzenlenen GDLN'nin Doğu Asya ve Pasifik bölgesel toplantısında başlatıldı. Vizyonu, "Asya Pasifik Bölgesi'nde fikir, deneyim ve bilgi paylaşımında önde gelen ağ" olmaktır. GDLN Asia Pacific, Dünya Bankası için ayrı bir varlıktır. Kendi Şartını ve İş Planını onayladı ve Şart'a uygun olarak bir GDLN Asya Pasifik Yönetim Komitesi atandı.
Komite, Çin (2), Avustralya (1), Tayland (1), Dünya Bankası (1) ve son olarak Japonya Hükümeti'nden bir adayı (1) kapsıyor. Kuruluş şu anda Chulalongkorn Üniversitesi tarafından Bangkok, Tayland'da GDLN Asya Pasifik kurucu üyesi tarafından barındırılıyor.
Yönetim Kurulu, Tayland'daki GDLN AP için en uygun yasal statünün bir "Vakıf" olduğunu belirlemiştir. Dünya Bankası halihazırda bu hukuki statüyü elde etmek için tüm belgeleri işleme koymak için Tayland'da bir hukuk görevlisi bulundurmaktadır.
GDLN Asia Pacific, ortak bir görevi yerine getiren iş ortakları arasında paylaşılan kaynaklar ilkesiyle oluşturulmuştur ve bu, ağ geliştikçe varolan organizasyon yapılarında da görülür. Merkezi için fiziki alan, Tayland'daki GDLN Merkezi'nin ev sahibi tarafından sağlanmaktadır - Chulalongkorn Üniversitesi; Teknik uzmanlık ve bazı altyapı ihtiyaçları Tokyo Geliştirme Öğrenme Merkezi (TDLC) tarafından sağlanmaktadır; Avustralya Ulusal Üniversitesi (ANU) tarafından sağlanan emanet hizmetleri GDLN Asya Pasifik'i bir tüzel kişilik olarak kurulana kadar ANU, fonların giriş ve çıkışını ve raporlamanın bir aracı olarak, yönetim komitesine yardımcı olmayı teklif etti. Bu, kuşkusuz, sözleşmeye dayalı düzenlemelerde bazı karmaşıklığa neden olur ve bu düzenlemeler, vaka bazında ele alınması gerekir ve ilgili ülkelerin yasal gerekliliklerine bir dereceye kadar bağlı kalır.
JUSTPAL Ağı
Dünya Bankası'nın Avrupa ve Orta Asya (ECA) Bölgesi Yoksulluğunu Azaltma ve Ekonomik Yönetim (PREM) Departmanı tarafından Nisan 2011'de bir Adalet Sektörü Akran Yardımlı Öğrenme (JUSTPAL) Ağı kuruldu. JUSTPAL'ın amacı, adalet profesyonelleri için adalet sistemlerine bilgi, iyi uygulamalar ve akran yönelimli yenilikler kazandırmak ve böylece ülkeleri adalet sektörünün performansını, adalet kalitesini ve vatandaşlara ve işletmelere hizmet sunumunu iyileştirmek için desteklemek için çevrimiçi ve çevrimdışı bir platform sağlamaktır.
JUSTPAL Ağı, yargının temsilcilerini, adalet bakanlarını, savcıları, yolsuzlukla mücadele kurumlarını ve diğer adaletle ilgili kurumları kapsamaktadır. Ağ şu anda 50'den fazla ülkeden aktif üyelere sahiptir.
JUSTPAL Ağı, reform deneyiminin verimli bir şekilde paylaşımını ve uygulanabilir iyi uygulamaların paylaşılmasını kolaylaştırmak amacıyla şu anda beş Topluluk Uygulama (COP) kapsamında faaliyetlerini organize etmiştir: (i) Adalet Sektörü için Bütçeleme; (Ii) Adalet Hizmetleri için Bilgi Sistemleri; (Iii) Adalet Sektörü Fiziksel Altyapı; (Iv) Mahkeme Yönetimi (v) Savcılık ve Yolsuzlukla Mücadele Ajansları.
Ülke destek stratejileri
Dünya Bankası'nın herhangi bir ülkedeki faaliyetlerine kılavuzluk etmek üzere, yerel yönetim ve ilgili paydaşlarla işbirliği içinde bir Ülke Yardım Stratejisi üretilir ve Banka veya diğer taraflar tarafından gerçekleştirilen analitik çalışmaya güvenebilir.
Temiz Hava Girişimi
Temiz Hava Girişimi (Clean Air Initiative, CAI), bilgi ve deneyimleri paylaşarak dünyanın seçilen bölgelerinde ortaklıklar vasıtasıyla şehirlerdeki hava kalitesini artırmaya yönelik yenilikçi yollar geliştirmek için kurulmuş bir Dünya Bankası girişimidir. Elektrikli araçlar içerir. Bunun gibi girişimler, kirlilikle ilişkili hastalıkları ele almaya ve bunlarla baş etmeye yardımcı olmaktadır.
Birleşmiş Milletler Kalkınma İşi
Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası arasında 1981 yılında imzalanan bir anlaşmaya dayanarak, Development Business, Dünya Bankası Satın Alma Bildirimleri, Sözleşme Ödülleri ve Proje Onayları için resmi kaynak haline geldi.
1998'de anlaşma tekrar müzakere edildi ve bu sözleşmeye, yayının World Wide Web aracılığıyla elektronik bir versiyonu oluşturmak için ortak bir girişim yapıldı. Günümüzde Kakınma İşi, birçoğu ihale ve sözleşmelerinin yayınlanmasını zorunlu kılan tüm büyük çok taraflı kalkınma bankaları, Birleşmiş Milletler kurumları ve birkaç ulusal hükümet için birincil yayın niteliği taşımaktadır.
Dünya Bankası veya Dünya Bankası Grubu, aynı zamanda Birleşmiş Milletler Kalkınma Grubu'nda bir gözlemcidir.
Açık veri girişimi
Dünya Bankası, büyük miktardaki verileri toplar ve işler, bunları ekonomik modellere dayanarak üretir. Bu veri ve modeller, bankayı sparc yenilikçi ödülünü alan bir Creative Commons Attribution Lisansı uyarınca açık erişim olarak elde edilirken, bunları açıklayan son yayınlar, kademeli olarak halka yeniden kullanıma teşvik edecek şekilde sunulmuştur.
Açık Bilgi Deposu
Dünya Bankası, araştırma sonuçları ve bilgi ürünleri için açık bir Erişim Deposu olan Açık Bilgi Deposu'nu (OKR) barındırıyor.
Dünya Bankası'nın deposu Araştırma Veri Depolarının Kayıt Merkezi re3data.org'da listelenmiştir.
Dünya Bankası'na eleştiriler
Dünya Bankası, yerli haklar grubu Survival International ve eski Baş Ekonomist Joseph Stiglitz, Henry Hazlitt ve Ludwig Von Mises'in de aralarında bulunduğu akademisyenler gibi sivil toplum örgütleri tarafından eleştiriliyor. Henry Hazlitt, Dünya Bankasının içinde tasarladığı para sistemi ile birlikte enflasyonu ve uluslararası ticareti devlet egemenliği altındaki bir dünyayı teşvik edeceğini savundu. Stiglitz, Banka'nın savunduğu sözde serbest piyasa reform politikalarının hatalı bir şekilde (şok terapisi), yanlış sırada veya zayıf, rekabetsiz ekonomilerde uygulandığında ekonomik kalkınmaya genellikle zararlı olduğunu savundu.
Dünya Bankası'nın en büyük eleştirilerinden biri de onun yönetildiği yoldur. Dünya Bankası 188 ülkeyi temsil ederken, az sayıdaki ekonomik açıdan güçlü ülkeler tarafından işletilmektedir. Bu ülkeler (aynı zamanda kurumun finansmanının çoğunu da sağlıyor), Dünya Bankası liderliğini ve üst düzey yönetimini seçiyor ve dolayısıyla çıkarları bankaya hakim oluyor. Titus Alexander, batı ülkelerinin eşit olmayan oylama gücünün ve gelişmekte olan ülkelerdeki Dünya Bankası'nın rolünden onu apartheid altındaki Güney Afrika Kalkınma Bankası'na benzediğini ve bu nedenle de küresel apartheid'in bir sütununu oluşturduğunu savunuyor.
1990'lı yıllarda Dünya Bankası ve IMF Washington Consensus'u, piyasaların serbestleştirilmesini ve serbestleştirilmesini, özelleştirmeyi ve hükümetin küçültülmesini içeren politikaları geliştirdi. Washington Konsensüsü kalkınmayı en iyi şekilde teşvik edecek bir politika olarak düşünülmüş olsa da, eşitlik, istihdam ve özelleştirme gibi reformların nasıl gerçekleştirildiğini göz ardı etmekle eleştirildi. Joseph Stiglitz, Washington Consensus'un GSYİH büyümesine çok fazla önem verdiğini ve büyümenin kalıcılığına ya da büyümenin daha iyi yaşam standartlarına katkı sağladığına yetmediğini savundu.
Birleşik Devletler Dış İlişkiler Senatosu Komitesi, Dünya Bankası ve diğer uluslararası finansal kuruluşları, sınırlı bir süre içinde somut kalkınma sonuçlarına ulaşmaktan ziyade borç verme üzerine çok fazla odaklanmakla eleştirdiler ve kurumun yolsuzlukla mücadelenin güçlendirilmesi konusunda çalışması gerektiğini belirttiler.
Dünya Bankası'nın eleştirileri, genellikle Dünya Bankası Oslo 2002 Protestoları, Ekim İsyan ve Seattle Savaşı gibi son olaylarda görüldüğü gibi protesto niteliği taşıyor. Bu tür gösteriler, Brezilya Kayapo halkı arasında bile tüm dünyada gerçekleşti.
Bir başka eleştiri kaynağı, Birleşik Devletler'in Dünya Bankasının finansmanının çoğunluğunu sağlaması nedeniyle uygulanan bir Amerikan başkanının geleneği olmuştur. The Economist 2012'de "Dünya Bankası'ndan ekonomistler para ve tavsiye dağıtmak için yoksul ülkeleri ziyaret ettiğinde" düzenli olarak hükümetlerden kronizmi reddetmelerini ve her önemli işi mevcut en iyi adayla doldurmasını söylüyorlar. İyi tavsiyeler var, Dünya Bankası bunu almalı." Koreli bir Amerikalı olan Jim Yong Kim, Dünya Bankası'nın en son atanan başkanıdır.
Yapısal uyum
Yapısal uyum politikalarının fakir ülkeler üzerindeki etkisi, Dünya Bankası'nın en önemli eleştirilerinden biri olmuştur. 1979 enerji krizi birçok ülkeyi ekonomik krize attı. Dünya Bankası, enflasyon ve mali dengesizliği azaltmak için politika değişiklikleri gerçekleştirirken, mücadele eden ülkelere yardım dağıtan yapısal düzenleme kredileri ile karşılık verdi. Bu politikalardan bazıları, üretim, yatırım ve emek yoğun imalatın teşvik edilmesi, reel döviz kurlarının değiştirilmesi ve devlet kaynaklarının dağılımının değiştirilmesi idi. Yapısal ayarlama politikaları, bu politikaların kolaylıkla uygulanmasına izin veren kurumsal çerçevede olan ülkelerde daha etkili olmuştur. Bazı ülkelerde, özellikle de Sahra Altı Afrika'da, ekonomik büyüme geriledi ve enflasyon kötüleşti. Yoksulluğun hafifletilmesi, yapısal uyum kredilerinin bir amacı değildi ve yoksulların koşulları, sübvansiyonlar kaldırıldığında toplumsal harcamalarda bir azalma ve gıda fiyatında bir artış nedeniyle sıklıkla kötüye gitti.
Uluslararası örgütler, 1980'lerin sonunda, yapısal uyum politikalarının dünyanın yoksullarının yaşamını kötüleştirdiğini itiraf etmeye başladılar. Dünya Bankası yapısal uyum kredilerini değiştirerek sosyal harcamaların devam ettirilmesini ve sübvansiyonların ve fiyat artışlarının aktarımı gibi politikalara daha yavaş bir değişiklik yapılmasını teşvik etti. 1999'da Dünya Bankası ve IMF yapısal ayarlama kredilerinin yerini almak için Yoksulluğu Azaltma Strateji Belgesi yaklaşımını başlattı. Yoksulluğun Azaltılması Strateji Belgesi yaklaşımı, küresel eşitsizlikleri güçlendirmeye ve meşrulaştırmaya devam ettiği için yapısal uyum politikalarının bir uzantısı olarak yorumlandı. Her iki yaklaşım da, gelişmekte olan ülkelerdeki ekonomik ve sosyal eşitsizliklere katkıda bulunan küresel ekonomideki içsel kusurları ele almamıştır.
Yardım koşullarının adilliği
Dikkat çeken yazar Naomi Klein'in bazı eleştirileri, Dünya Bankası Grubunun kredi ve yardımlarının, Banka'nın ve dolayısıyla, içinde en etkili olan ülkelerin menfaatlerini, finansal güçlerini ve politik doktrinlerini (özellikle Washington Konsensüsü) yansıtan haksız şartlara sahip olduğunu söylemektedir. Diğer iddiaların yanı sıra Klein, "kredi karşılığında Gana'daki öğrencilere okul harçlarını ödemelerini zorlamanın; Tanzanya'nın su sistemini özelleştirmesini ve telekomun özelleştirmesini Hurricane Mitch için bir yardım şartı haline getirmenin; Asya'daki tsunami sonrasında Sri Lanka'da "esnek" istihdam talep edildiğinde; işgal sonrası Irak'taki gıda sübvansiyonlarını ortadan kaldırmaya itildiğinde" Grubun inanılırlığına zarar verdiğini öne sürmektedir.
Egemen dokunulmazlık
Dünya Bankası, ilgilendiği ülkelerden bağımsız bir dokunulmazlık ister. Egemen dokunulmazlık, bir sahibinin eylemleri için tüm hukuki sorumluluklardan feragat eder. Sorumluluktan muafiyet anlamına gelen bu dokunulmazlığın, "insanlar tarafından hesap verebilirliği ve güvenliği kaçırabilmek için Dünya Bankası'nın başvuracağı bir kalkan" olduğu tartışılmaktadır. Birleşik Devletler veto hakkına sahip olduğu için Dünya Bankası çıkarlarına karşı harekete geçmesini engelleyebilir.